Paranormal olaylar, çoğu insanın ilgisini çekmek için iyi bir sebep. Buna bir de yasaklar eklendiği zaman kişinin merakı daha da artar. Bazen dünyanın en ıssız yerlerine, bilinmeyen şehirlerine ve kimsenin gitmediği yerlere ayak basmak isteyebilirsiniz. Her ne kadar gezegenimizin her karışına ayak basmak istesek de asla giremeyeceğimiz yerler mevcut. Dünyada girilmesi yasak olan en korkunç yerler ve neden yasak olduğunu okuduğunuz zaman eminiz ki merakınız iki katına çıkacak. İşte karşınızda girilmesi en korkunç olan yerler ve listesi!
1. Morgan Adası
Morgan Adası Güney Karolina bölgesinde bulundan Beaufort’un kuzeyindedir. Konumu sebebi ile ana karaya olan uzaklığından dolayı ıssız bir yerdir. Maymun Adası olarak da bilinen adada 4000 Hint şebeğinden oluşan, serbest al yanaklı maymun kolonisi yaşıyor ve aslında maymunlar adanın yerlileri değil. Porto Riko’nun maymun nüfusu çok fazla olduğu için Morgan Adası’na getirilen maymunlar Herpes B virüsü taşıyor. Adada insan yaşamı yok ve giriş kesinlikle yasak. Buraya girmek istiyorsanız yalnızca Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü (National Institute of Allergy and Infectious Diseases) araştırmacısı olmanız gerekiyor.
2. 51. Bölge
Amerika Birleşik Devletleri’nin Las Vegas eyaletinde bulunan 51. Bölge uçak ve düşman silahları inceleme, analiz etme ve araştırma merkezi olarak kullanılıyor. Groom Gölü’nün yakınlarında bulunan bu askeri üsse ufoların uğradığı ve bu ufoları inceleme, araştırma ve test etme merkezi olarak da görev görür. Dünyanın en güçlü korunan bölgesi olduğu söylenen 51. Bölge, aynı zamanda en gizli tutulan bölgedir. Amerika Birleşik Devletleri başkanı olsanız bile özel izin ile bu alana giriş yapabiliyorsunuz. “Cammo Dudes” adı verilen bekçiler, bu alanın güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Sınıra yaklaşan sivilleri ya da araçları, bir noktadan sonra uyarmak zorundadır. Uyarıya uymayanlara yüksek miktarda para cezası kesilir.
3. Kuzey Kore 39. Oda
Kuzey Kore kurucusu Kim II. Sung’un vefatı sonrası başa geçen oğlu ve kendi ailesinin para hesabını kontrol etmek amacı ile kurulmuştur ve Kuzey Kore’nin en gizli kuruluşlarından biridir 39. Oda. Bütün radyo ve televizyon kanalları, sinyalleri tamamen devlet kontrolü altındadır. Bu aygıtlar kullanılarak beyni yıkanan kişilerin internet kullanmaları kesinlikle yasaktır. Böyle bir diktatörlükle yönetilen Kuzey Kore’de yolsuzluk ve para aklama gibi işlerin, Büro 39’da, hükümet eliyle sürdürüldüğü düşünülür. Buraya girmenin cezası ölüm ve ceza, odaya giren kişinin ailesine de uygulanır.
4. Lascaux Mağaraları
Lascaux Mağaraları, Güney Fransa’nın Dordogne sırtlarında, tarih öncesi dönemlerinin izlerini taşıyan mağaralardır. 1940 senesinde dört çocuk, kaybolan bir köpeği ararken mağaraları keşfetmiştir. Bu olay sonrasında mağaralar, ziyaretçilere açılmıştır. Mağaradaki duvar resimlerinin solmaya başlamasından sonra, 1963 senesinde halkın girişine kapanmıştır. Eski Taş Çağı dönemine ait olan tuhaf çizimler, 20.000 yıllık bu mağaralarda yalnızca özel seçilmiş birkaç araştırmacı tarafından incelenmektedir.
5. Küresel Tohum Deposu
Norveç’in Spitsbergen Adasında bulunan Küresel Tohum Deposu, Kuzey Kutup Dairesi’nin derinliklerinde bir dağın içinde saklı. “Kıyamet Deposu”olarak da adlandırılan deponun yaratılma amacı ise şu: İnsanlığın başına gelebilecek en kötü felaket senaryosunda bile gezegenimizin gıda mahsullerinin çeşitliliğini korumak ve bitki krallıklarını eski haline getirmek. 200 yıl boyunca başına gelebilecek herhangi bir felakete karşı (deprem, patlama) dayanıklı şekilde inşa edilen tohum deposu, Dünya’daki tüm buzullar erise dahi deniz seviyesinin üzerinde kalacak. Depoda bulunan 100 milyar tohum, mevcut olan bütün bitki ve besin ürünlerinin tohum yedeklerini barındırıyor.
6. Plüton’un Kapısı
Türkiye’de bulunan Plüton’un Kapısı, dünyada girilmesi yasak olan en korkunç yerler listesinde yer almaya hak kazanmış. Bir zamanlar Romalıların ölüm tanrısı Plüton’a adanan bu antik kapı, Frigyalılar devrinde Hireapolis adı verilen bir kentte yer almakta. Burayı ziyaret eden Antik tarihçi Strabon, Plüton’un kapısıyla ilgili şu yorumda bulundu: “İçeriye birkaç serçe fırlattım ve hepsi son nefeslerini verip yere düştü.” 1965 yılında keşfedilen Plüton’un Kapısı hakkındaki hikayelerin, bir şehir efsanesinden daha fazla olduğu gün yüzüne çıktı. Hireapolis’teki termal su kaynağı olan mağaralarda açığa çıkan gaz, yanına yaklaşan tüm canlıları öldürüyor.
7. Paris Yeraltı Mezarları
Fransa’da bulunan yeraltı mezarları, dünyada bilinen en korkunç ve en gizemli yerler arasında yerini alıyor. Paris’in taş madenlerini sağlamlaştırmak adına inşa edilen bu tüneller, 18. Yüzyılın sonunda tam 6 milyon cesedin saklandığı bir depo haline geldi. 274 kilometrelik bu labirentin sadece &1’lik bir kısmı halka açık. Geri kalan %99’luk kısıma girmek kesinlikle yasak çünkü kaybolmamak imkansız. Binlerce iskeleti ve kafatasını yan yana dizilmiş şekilde görebileceğiniz yeraltı mezarları, insanlar tarafından çok ilgi çekiyor.
8. Poveglia Adası
Dünyadaki en ürkütücü ve en gizemli adalardan biri olarak anılan Poveglia Adası İtalya’da bulunuyor. Roma İmparatorluğu döneminde, veba hastalığına kurban olan insanların adaya taşınmasıyla birlikte, Poveglia Adası’nın hikayesi başlıyor. Orta Çağ döneminde veba geri döndüğünde, yine binlerce ölümcül derecede hastaya ev sahipliği yapıyor. Buraya terk edilen, aynı mezarın içine gömülen ve hatta yakılan çok insan oldu. Söylenen bir bilgiye göre, adanın toprağı yakılan ve çürüyen cesetlerden o kadar etkilendi ki, şimdilerde toprağın %50’lik bir kısmını insan külleri oluşturmakta. 1922 yılında bu adaya bir de akıl hastanesi açıldı. Bugünlerde hala adanın kıyılarında insan kemikleri bulabilirsiniz.
9. Queimada Grande Adası
Brezilya sahilinin biraz uzağında, Atlas Okyanusu’nda yer alan bu ada, şimdilerde türü tehlike altında olan Bothrops Insularis adındaki zehirli yılan türüne ev sahipliği yapıyor. Bu yılan türünün boyu 5-70 santimetre arasında değişiyor. Ayrıca Bothrops yılan familyası, Brezilya’da yılanlar sebebiyle meydana gelen ölümlerin tam olarak %90’ını oluşturuyor. Tahminlere göre metrekare başına 1 ile 5 arası yılan düşen bu adaya hem yılan nüfusunu korumak, hem de ziyaretçileri başlarına gelebilecek ölümcül tehlikeden korumak adına giriş yasak.
10. Çernobil Yasak Bölge -Ukrayna
Çernobil Nükleer Santrali faciası 1986 yılında yaşandı. Yüksek radyasyon seviyesi sebebi ile, 4 bin kilometrelik bir bölgeyi boşaltmaları için halka emir verildi. Kısa bir sürenin ardından bu bölge, hayalet şehre dönüştü ve boşaltıldığı zamandan kalan ayakkabı, oyuncak ve başka eşyalar da orada kaldı. Kasabanın bazı bölgelerini görebiliyor olsanız da 30 kilometrelik bir alana giriş tamamen yasak. Bunun sebebi de nükleer kaza Çernobil yüzünden oluşan radyoaktif kirlilik.
