Tarihi merak etmek ve sevmek sadece geçmiş olaylar ya da tarihi figürler hakkında bilgi sahibi olmak demek değildir. Tarihe bilimsel açıdan yaklaşmak kadar estetiksel açıdan yaklaşmakta gerekir. Tarihe estetiksel açıdan yaklaşımsa o dönemin ifadelerini, giyim tarzlarını ve yaşam biçimini anlama çabasıdır. Bu yaklaşım, tarihsel mekanları gezerken, antika objelere baktığınızda ya da tarihi filmler izlediğinizde kendini gösterir. Tarihin estetiği, filmde izleyiciyi sanki zaman makinesine bindirmiş ve o dönemde yaşıyormuş gibi hissettirmelidir. Doğru kostümler, dönemin mimarisi, mekan kullanımı ve filmde kullanılan renk paletleri sayesinde izleyiciye hikayeyle birlikte bir görsel şöleni yaşatır. Biz de tarih severlerin bu doğrultuda zevkle izleyeceği en iyi filmler listesi hazırladık. İyi seyirler!
1. Ben – Hur
Film, General Lew Wallace’ın “Ben-Hur” adlı 1880 tarihli romanından uyarlanmıştır. Roma İmparatorluğu zamanında geçen hikayenin ana kahramanı Yahudi aristokrat Judah Ben Hur’dur. Yahudilerin özgürlüğü için uğraş veren bir liderdir. Roma ordusunun komutanı olan Messela ile çocukluk arkadaşıdır. Messela, Ben Hur’un ortaya koymaktan çekinmediği fikirlerinden haberdar olmasına rağmen ondan Romalıları eleştiren Yahudilerin isimlerini ele vermesini ister. Ben Hur düşüncelerinde geri adım atmaz ve özgürlük mücadelesine girer. Sinema tarihinin klasik yapıtlarından biri olan bu film 1959 yılında çekilmiş olmasının yanı sıra 11 Akademi Ödülü kazanarak tarihin en çok Oscar kazanan filmi unvanını almıştır.
2. Şikago Yedilisinin Yargılanması
Aaron Sorkin tarafından yazılıp yönetilen film, Amerikan tarihinde yaşanmış gerçek bir olayı temel alır. Film, Vietnam Savaşı karşıtı protestoların yaşandığı 1968 yılında Şikago’da gerçekleşen olayları ve ardından gelen yargılanma sürecini anlatmaktadır. Vietnam Savaşı karşıtlarının ve insan hakları savunucularının Şikago’da gerçekleştirdiği barışçıl protestoların, polisin güç uygulamasıyla nasıl şiddete dönüştüğünü ve bütün bu olanlar sonucunda Şikago Yedilisi olarak bilinen bir grup aktivistin nasıl yargılandığını izleriz. Bu yargılanma, siyasi ve toplumsal farklılıkların çarpıştığı tarihi bir mahkeme süresine dönüşür. Yaşanan bir olayı anlatan bu filmin tarih severlerin hem öğrenip hem de zevkle izleyeceği en iyi filmler listesinde yer alacağına inanıyoruz.
3. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok
Alman yazar Erich Maria Remarque savaşın çirkin yüzünü ve yaşadığı savaş travmalarını 1928 yılında “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” adlı kitabında yayınladı. 18 yaşında I. Dünya Savaşına katılmak durumunda kalan yazar, aldığı fiziksel ve psikolojik savaş yaralarını eserinde anlattı. Kitap, en iyi savaş filmlerinden biri olarak sinema perdelerinde yerini aldı. Film, 17 yaşındaki Paul’un savaşa katılma isteği ve ailesinden izinsiz batı cephesine gidişi ile başlar. I. Dünya Savaşının vahşetini ve anlamsızlığını vurgulayan film aynı zamanda savaşa katılan askerin psikolojilerini ve savaşın üzerlerindeki yıkıcı etkisini derinlemesine işler. Savaş gerçekliğinde insanın hayatta kalma çabası, arkadaşlık bağlarının ve insanlık durumunun nasılda sarsıldığından bahseder.
4. Başkanın Bütün Adamları
Film, Carl Bernstein ve Bob Woodward adlı gazetecilerin “Başkanın Bütün Adamları” adlı kitabından uyarlanmıştır ve yaşanmış bir olayı ele alır. Watergate skandalını konu alan bu film, gazetecilerin bu konuyu nasıl araştırarak gün yüzüne çıkardığını ele alır. The Washington Post gazetesinde çalışan bu iki gazeteci, o dönemin ABD Başkanı olan Richard Nixon’ın yönetimini sarsan ve istifasına yol açan bir siyasi skandalını ortaya çıkartırlar. Başkanın Bütün Adamları, gazetecilerin demokrasideki önemini vurgularken aynı zamanda da medyanın toplumsal denetim ve soruşturma rolünden bahseder. Filmde, demokrasinin temel taşının gazetecilik etiği, özgürlüğü ve sorumluluğu olduğunu gerçek ve sağlam bir örnekle anlatır.
5. 12 Yıllık Esaret
Solomon Northup’un 1853 yıllarında yaşadıklarını kaleme dökmesiyle yapılmış bir biyografi filmidir. Gerçek bir hayat hikayesine dayanan bu film, Solomon Northup’un özgür siyah bir adamken kaçırılıp köleliğe düşme ve 12 sene boyunca esaret altında yaşamasını konu alır. Solomon’ın zorlu yaşam koşullarını ve düştüğü esaretin vahşi gerçeklerini anlatır. Köleliğin ahlaki açıdan korkunçluğuna değinen film insan onurunun nasıl çiğnendiğini gözler önüne serer. Amerika Birleşik Devleti’nin o dönem kölelik tarihinin çirkin yüzü filmde işlenmiştir. Solomon’un hayatta kalma mücadelesini, insanlık dışı koşullara olan direncini ve özgürlüğe kavuşma çabası adeta bir ilham niteliğindedir. Ayrıca 12 Yıllık Esaret En İyi Film dalında Oscar Ödülü kazanmıştır.
6. Savaş ve Barış
Savaş ve Barış filmi hem tarih hem de kitap severlerin zevkle izleyeceği en iyi filmler listesi arasında. Film, Lev Nikolayeviç Tolstoy’un kitabı olan Savaş ve Barış kitabından uyarlamadır. Roman günümüzde bile dünya edebiyatının en önemli başarılarından ve eserlerinden biri olarak nitelendirilir. En az kitabı kadar başarılı olan Oscar ödüllü filmde, olaylar ayrıntılı bir şekilde işlenmiştir. Bu yüzden film 4 bölümden oluşur. Hatta filmin savaş sahnelerinin gerçekçi gözükmesi için 120.000 kişilik bir ordu kurulmuştur. Filmde 1805 yılında Rusya’da meydana gelen olaylar, beş aristokrat ailenin etrafında anlatılır. Daha sonrasında ise Napolyon’un Rusya’yı işgal etmesiyle olaylar gelişir. Bu saldırının Rusya toplumu üzerindeki etkisi ve onları nasıl değiştirdiğini kapsamlı bir şekilde anlatır.
7. Vatansever
2000 yılında yapılmış olan Vatansever, tarihi drama ve savaş filmidir. Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında gerçekleşen bir olayı ele alır. Gönülsüzce kendini savaşın içinde bulan filmin ana kahramanı Benjamin Martin, daha önce 7 Yıl Savaş’larında bulunmuş ve ailesini bundan sonra barış içinde yaşatabilmek için bir daha savaşmamaya yeminli biridir. Benjamin ne kadar harpten uzakta dursa savaşın şiddeti evine kadar gelir ve çocuklarından birinin hayatını alır. Acılı baba, vatansever oğlu Gabriel ile birlikte silahlarını kuşanır ve cesur bir savaşa girer. Filmde savaşın insan hayatına ve toplumsal dokuyu nasıl etkilediğini, zedelediğini göstererek Amerikan Bağımsızlık Savaş’ı dönemini dramatik bir anlatım ile ele alır.
8. Malcolm X
Malcolm X 1992 yapımı olan bir biyografi filmidir. Afro – Amerikan lider olan Malcolm X’in hayatını anlatmaktadır. Siyasi aktivizm ve insan hakları mücadelesi dediğimizde aklımıza gelen ilk isimlerden biri olan Malcolm X’in hayatına ışık tutan bu film, hem o zamanın tarihini bir portre gibi resmeder hem de ırksal eşitsizlik ve adalet temalarına değinir. Malcolm X’in hayatını etkileyen; ailesini kaybetmesi, suçla ilgili yaşantısı, İslam’a dönmesi ve sivil hakları hareketine katılması gibi önemli aşamalardan bahseder. Sert ve etkileyici konuşmalarıyla ikna kabiliyetini, sivil hakları harekatının ve ırkçılıkla mücadelesini izleyicilere aktarır. Filmin genel olarak odak noktası Malcolm X’in siyasi düşüncelerinin ve fikirlerinin nasıl değiştiği ve geliştiğidir.
9. Apokalipto
Apokalipto, Oscar ödüllü Mel Gibson tarafından yazılmış ve yönetilmiştir. Film, Maya Medeniyetinin çöküş dönemine gerçekleşirken aynı zamanda da Orta Amerika’nın yerlilerinin yaşam tarzlarını ve kültürünü gösterir. İzleyiciye Maya Uygarlığını tarihle bire bir anlatmaktan ziyade insani yönlerini aktarmak istemekte. Konu olarak, Maya avcısı olan Jaguar Paw’ın hikayesini izleriz. Jaguar ailesi ve topluluğu ile sakince bir yaşam sürdürmektedir. Ancak bu sakin hayat, bir grup savaşçının saldırısı ile bozulur. Jaguar Paw, ailesi ve halkını kurtarmak için zorlu bir mücadeleye girer. Filmde izleyiciler Jaguar’ın kendi hayatı için verdiği savaşı ve Maya kültürünün nasıl çöktüğüne tanıklık ederler. Çeşitli sahnelerde izleyiciler medeniyet, ilkellik, insanlık ya da din gibi birçok kavramı sorguluyor.
10. Truva
Truva savaşı, bilindiği üzere Yunan mitolojisinin önemli olarak kabul ettiği bir olaydır. Gelin hep beraber bu efsanenin konusuna değinelim. Filmdeki olaylar, Truva Prensi ile Sparta Kraliçesi Helen arasında yasak bir gönül ilişkisi olmasıyla başlar. Prens ile Helen’nin kaçtığını öğrenen Helen’in kocası Kral Menelaus, intikam istemektedir. Kardeşi Agamemnon’un yardımıyla Truva’ya savaş açar. Tarih boyunca hiçbir ordu Truva’ya sahip olmayı başaramamıştır. Bu yüzden işleri epey zordur. Bu zorlu savaşın kaderi ise efsanevi savaşçı Achillies’in elindedir. Kimsenin emrinde olmayan savaşçı sadece kendi onuru için mücadele verir. Savaşa katılmasının tek sebebi ise tarihe adını kazımaktır. Ayrıca filmde kullanılan Filmde kullanılan Truva atı, daha sonrasında Warner Bros film şirketi tarafından Çanakkale Belediyesi’ne hediye edilmiştir.
